Hediye Çekiliş sonucu

Arkadaşlar instagramda paylaştığım hediye için beğenilerinize teşekkürler. Oğlumun uğurlu elleriyle çekilişi bu sabah yaptık. Bakın bakalım kime çıkmış??

Kazanan arkadaşımdan ricam hediyen eline ulaştığında takıp, resmini çekip @modamagel ve #modamagelgifts etiketleriyle sayfanda paylaşman :)

Seni çok çok öpüyorum, güzel günlerde kullan

Önce takip edip beğenenlerin isimlerini teker teker yazdık, kağıtları kapadık. Kasemize koyduk, ardından da çekilişi yaptık

Hediye

Bugün instagramda sizin için bir hediye paylaştım. Hesabımı takip edip paylaştığım hediyeyi beğenenlerden bir kişiye seve seve göndereceğim. Sonucu da yine burada paylaşacağım. Hadi öptüm, byeee 😘

Günlük aksesuar için favori markam : SIX

Bugün size Six aksesuarı biraz tanıtmak istiyorum. En favori aksesuarlarımı aldığım yer diyebilirim. Önceleri YKM mağazalarında corner olarak yer alıyordu, renk renk ayırdıkları minik ayaküstü standlarını gördüğümde kendimi kaybediyordum ve her gidişimde mutlaka birşey alıyordum.

Daha sonra Beyoğlu'da Galatasaray Lisesinin tam karşısında bir mağaza açtılar, tabii bu mağazada çok daha fazla ürün çeşidi var, dolayısıyla  bu tür bir ihtiyacım ( gülüyorum aslında kendime, buna ihtiyaç mı denir! yuh artık, doy be kızım! ) olduğunda direkt oraya gidiyorum.

Her şey var!! Her şey!! Gidin bakın, renk renk ayrılmış standları, eşarbından, gözlüğüne, tokasından, kolyesine, cüzdanından, şapkasına, ne ararsanız var.

Kendime alışveriş yaparken sizin için de birkaç resim çektim. Yolunuz düşerse bir ziyaret edin bakalım, beğenecek misiniz.

Düğün elbisem

Bugün biraz sessiz takılıyorum fazla yorum yapmadan sizi resimlerle başbaşa bırakayım.

Haftanın Modeli : mecburen ben :)

Haftanın değil ayın oldu bu sefer, aynen geçen yazımda belirttiğim gibi değişken bir period.
Bu defa model ben oldum,  yeğenimin sünnet kınasında giydiğim elbisemi sizlerle paylaşayım istedim. Yine strapless ve şifon bir elbise. Kınaydı , düğündü derken son zamanlarda sadece kendime çalıştım diyebilirim. Düğün elbisemi de ilerleyen günlerde göreceksiniz.Çünkü "an itibariyle" düğün henüz gerçekleşmedi.

Haftanın modeli: Drahşan

Haftanın dedim ama bu ayın, yılın, on yılın!  veya  günün modeli bile olabilir, tamamen benim dikiş hızıma ve azmime göre değişkenlik gösterebilecek bir periyoddur. Bir gün siz de kendinizi bu sayfalarda bulabilirsiniz.

Bu haftanın modeli güzeller güzeli bir arkadaşım ve onun için diktiğim şifon elbise. Şifonu dikmek zor mu? Evet zor! Dikmeyi bırak, kesmek de zor .... ama...
İşin içinde öyle bir "ama" var ki bu "ama" beni gaza getiriyor.

Arkadaşım üniversitede öğretim görevlisi ve bu elbiseyi mezuniyet töreninde giydi, çokca da beğenen olmuş, ama en güzeli kendisinin bana "ben bu elbiseyi çok sevdim"  demesiydi. Giyen tarafından sevilen ve rahat edilen bir şeyler yapmak beni mutlu ediyor, aklıma geldikçe gülümsetiyor.
Eh! arkadaşım da manken gibi  olduğundan elbise de kendini birazcık gösteriyor.
Güle güle giy, ayrıca ayakkabılarına da bayıldım.Çok şıksın ve  " Bizımlasın"  :)

Ardanın mutfağından patates köftesi

Bu ne biçim moda blogu anasını satayım bi sadede gelemedim! Moda dışında ne ararsan var!

Şimdi de yemek tarifi, bi bu eksikti! Hem kızıyorum hem yazıyorum farkındaysanız ama kendime engel olamıyorum bu nefis tarifi hem denemem hem de sizlerle paylaşmam lazım, biliyorsunuz hep sizin için :)

Herşey iki gün önce iftara yaklaşık bir saat kala ilk defa izlediğim ARDA'NIN RAMAZAN MUTFAGI programıyla başladı. Zaten oruçluyum, bir de program; iftar heyecan ve halsizliğinin tavan yaptığı bir saatte olunca bu patates köftelerini gördüğümde kendimden geçmişim! Tarifi facebook sayfasında bulabilirsiniz ama foto-romansal tarif sadece bende...
Orijinal tarifin görüntüsü şöyle iştah açan cinsten...

Önce malzemeler

4 iri patates

2 yumurta 

50'şer gram; lor, eski kaşar ve beyaz peynir

1 avuç maydonoz

1 avuç kıyılmış dereotu

1 çay kaşığı pulbiber

Tuz

Kızartmak için sıvıyağ

Pane harcı: un, yumurta, galeta unu

Hepsi bu!

Patatesleri haşlıyoruz...evet çok basit yapabilirsiniz, cesur olun!

Haşlanmış patatesleri rendeleyip, yumurta, eski kaşar, tuz,  pul biber ve kıyılmış dereotunu ekleyip yoğuruyoruz.

İç harcı için iki çeşit peyniri  ve kıyılmış maydonozu karıştırıyoruz.

Yoğurduğumuz patates karışımından cevizden biraz daha büyük bir miktar alıp  elimizde yuvarlak şekilde yayıp ( poğaça yapar gibi)  içine malzememizi dolduruyoruz ve kenarlarından kapatıp tam bir top haline getiriyoruz. Kapattıktan sonra yine avucumuzda düzgün şekillenmesi için birkaç kez yuvarlıyoruz. Ardından aşağıda gördüğünüz üçlüye buluyoruz.

Muhteşem pane üçlüsü, buna neyi bulasan lezzetli olur zaten!

Ancak dürüstçe söylemem lazım ki bu aşamadan sonra bir miktar bulaşık çıkıyor, ehh onu da yıkayacaksınız artık mecbuurr!

Az kaldı bitiyor, derin bir tavada bolca yağı iyice kızdırıp, panelenmiş topları bu yağda kızartıyoruz.

Yağ kızgın olduğundan hızlı kızarıyor, tavanın başından ayrılmayın!

6 küçük boy patatesten 12 tane çıktı, bir de benim patates hamuru biraz cıvık olduğu için ( yumurta fazla geldi sanırım) hamuruna da bir miktar un ekleyip hallettim. 

Oldu mu diye meraktan yarısını kızarttım, kalanını sıcak sıcak yemek istediğimden iftara kızartacağım, tadından haberim bile yok. Akşam ezanına kadar da olmayacak. Sadece güzel koktuğunu söyleyebilirim. 

Bu da benim ki... ay canım benim yerim ben seni ...

Yeşilliklerin üzerinde ve limon dilimleriyle süsleyerek servis edebiliriz. Ben resim çekeceğim diye biraz aceleye getirdim sunumu, ama akşama görsel ve tadsal ziyafet garantisi veriyorum :)

Afiyet olsuuuun

Bu arada yine aynı programda gördüm ve hemen uygulamaya aldım, artık maydonoz ve dereotlarım sararmayacak, mutfak tezgahımda veya buz dolabında su dolu bir sürahinin içinde daha uzun süre taze kalacaklar,

Arda Türkmen'e bu güzel tarif için çok teşekkürler...